takvim gazetesinden nilgün tahmaz yazdı..
Efe'siz hayat, inanın çok bayat!
Kavak Yelleri, uzun süredir Efe'ye sığınmamıştı. Ancak düğün ve Leyla entrikaları ile reyting arayan dizi, yine bir Efe atağı ile çıktı karşımıza... Kadroya dahil olan gerekli gereksiz bir dolu karakterin de hazır bulunduğu düğün hazırlıklarında asıl kadrodan Deniz ve Aslı, kısa süreli bir nostalji yaptı. Eski fotoğraflara bakarken araya tabii ki Efe'ninkiler de karışmıştı. Aslı ve Deniz, bu fotoğraflarla hüzünlendi. Yine aynı fotoğraflar düğün esnasında barkovizyona yansıtıldı. Herkesin yüzünü şöyle bir keder yaladı, geçti... Tüm bu nostaljinin üzerine sahneye doktor kıyafetleri ile Güven çıktı... Sarp Apak'ın klasik numarasını çekti ve Aslı için eskilerden bir şey söyledi. Çok yavandı. İkili arasındaki aşk nasıl yavansa, doktor kıyafetli Güven'in ilan-ı aşkı da o kadar tatsızdı. Zaten Güven'in hastaneden kaçışının bu kadar kolay olması bile Hollywood'vari romantik komedileri aratmamıştı ki, şarkı sahnesiyle her şey tavan yaptı. Çok konuşan, sürekli dalavere peşindeki Güven, Aslı'ya sırılsıklam aşık, mert, dost ve komik Efe'nin yerini dolduramayacağını bir kez daha kanıtladı. Benim Kavak Yelleri'nde aklıma takılan bir sorun daha var aslında! Zaman zaman köküne kadar dram ve aksiyon sonra bir anda romantik komedi! Güven hapiste, Aslı ve ailesi ölümlerden döndü, Mine'nin annesi intihar etmeye kalktı... Ama bir-iki hafta geçmeden herkes düğün hazırlığında! Hangi insan psikolojisi bu iniş-çıkışlara katlanır? Allah aşkına biraz mantıklı olalım..