Kavak Yelleri setinin karavanındaBuz gibi bir günde Kavak Yelleri setinin karavanını terk ederken kafamızı şu cümleler zonklattı: "Bizim kızların Blake Lively'den veya Katie Holmes'tan neleri eksik" , "Tüm ekibe, Dağhan Külegeç gibi özel bir karavan nasip olsa!".
Katie Holmes ve Michelle Williams minicik bir karavanda dipdibe yemek yemiş, günde 24 saat çalışmak durumunda kalmış mıdırş Ya da son dönemin bağımlılık yaratan dizisi ‘Gossip Girl’ün ergen çıtırları kendi yemek tabaklarını buz gibi soğukta bizzat çöp kutusuna taşıyor mudurş Veya ‘How I Met Your Mother’cılardan biri, beş kişiden fazla nüfuslu bir karavanda kafayı masaya dayayıp uyumuş mudurş
Tüm bu soruların cevabı, Kavak Yelleri dizisi oyuncuları için “Evet”. Mesela İbrahim Kendirci (Deniz), Kavak Yelleri havası soluduğum bir saat boyunca karavanda başını masaya koymak (bunalım modu) veya karavanın koltuğunda yılan misali kıvrılmak suretiyle uyuyor. İletişim kurduğumuz yegâne saniyelerde ise havada uçan cümleler şunlar oluyor: “Bu kimş” (beni kastediyor) ve “Bugün dokunmayın bana.” (İbrahim kendinden bahsediyor).
Spotun yol açabileceği yanlış anlaşılmaların da önüne tez vakitte geçeyim. Evet, Dağhan Külegeç (Efe) Kavak Yelleri setinde o gün kendi özel karavanında. Pacey Witter namümkündü, Efe’ye de razıydık ama kısmet değilmiş. (Pacey Witter cahillerine not: Her 90’lar ergeni onaylar ki Dawson’s Creek’in esas oğlanı Dawson değil Pacey idi. Dağhan’ın canlandırdığı Efe karakteri de Pacey’nin dengi bir nevi.) Neyse...
“Karavanda giyinmenin zorluklarıymış Bu karavanın burada olması bile bizim için büyük bir lüks!” diye gülüyor Pelin Karahan (Aslı). İşin zorluklarından bahsederken bile pozitif, ağzı kulaklarında. Bu iyimserlik tozlarını biraz bana da serpiştirse diyorum ve “Senin hiç suratın asılmaz mı Pelincimş” diyorum. “Nasıl motive edersin kendiniş”. “Hadi yavrum az kaldı” diye annesi gaz verirmiş Pelin’e telefonda.
Kavak Yelleri’nin çoğu çekimine karavan maravan gelmiyor maalesef. Sokakta bir perdenin arkasında giyiniyorlar, fönleri yolun ortasında çekiliyor. Reytingi tavan dizi bile böyleyse, diğerlerinin vay haline. “Günde 24 saat çalıştığımız oluyor, sinirlerimiz bozuluyor bazen. Kapıdan biri gelse gülüyoruz” diyorlar.
Beni lüks ve rahat ortama çağırmışlar demek ki. Kahvem ve muzum bile var. Ceren bana ve kendine kahve söyledikten sonra ikinci sigarasını sarıyor. “Ben seni tanıyorum bir yerlerden, Peyote’de görmüş olabilir miyimş” diye soruyor. Evet, dakika bir ve ortak noktamızı bulduk. Tindersticks heyecanı ise ikinci ortak noktamız. Son albüm ‘The Hungry Saw’u nasıl buldunş H2000’de izlemiş miydinş Him’le gelmişlerdi” diye soruları sıralıyor. Onlar çalarken en önde bir yastık bulup uzandım ve o şekilde izledim” diyor. “Peki konser gecesi çekimin olursa nasıl kaçacaksın bakayımş” sorusu dilimin ucunda. Soruyorum da ama cevabı seninle paylaşmak istemiyorum sevgili okuyucu.
Ben perdeyi çekmiş, Ceren ve Pelin’le muhabbet ederken yemek çanları çalıyor. Çekime ara veriliyor, Aslı Enver de (Mine) karavana gelir, bir de onu sorguya çekeyim diyorum. Aslı karavana dalıyor ve ışık hızıyla göz göze geliyoruz. “N’aaberş” diye sesleniyor bana, o da Pelin gibi tüm soğuğa rağmen pek neşeli. Bocalıyorum, Aslı’yla tanışmamıştım ki hiç! “Ayy pardon ben birine benzettim seni” diyor... Fotoğraf çekeceğimizi öğrenince hemen kahküllerini fönlüyor aynanın önünde. Ardından karakterinin siyah montundan kurtuluyor ve kendi pembe montunu (bayılıyorum rengine ve hemen nerden aldığını soruyorum) giyiyor. Sette boş kaldığında atkı örüyor , goblen yapıyor ya da kitap okuyormuş. O kadar sıcak ve canlı biri ki (hem de sabahın altısında düşmüş set yollarına), üstelik yaşıtız. Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nden geçmiş ikimizin de yolu. Ben kursa gitmiştim, o lisesinde okumuş. Aslı içki içmiyor ama kendisini ayda yılda bir Tünel’deki Lokal’de Martini yudumlarken görebilirsiniz.
Sarıyer’in ıssız tepelerinde işin cilvelerini birinci ağızdan dinledik. Hava buz, tüm ekip gayet sıcaktı, bizi arabayla aldırdılar bile. Son cümlemde ise yapımcı şirketin isteğini yerine getirmek ve kendilerine teşekkürlerimi sunmak isterim, buyrunuz: “Kavak Yelleri bir TİMS Productions yapımıdır”. Kavak Yelleri cumartesi günleri 20.00’de Kanal D’de yayınlanıyor.
Kavak Yelleri ve Dawson’s Creek cahillerine notlar
İlk başladığında ‘Dawson’s Creek çakması’ veya ‘düşük bütçeli yaz dizisi’ diye ‘Kavak Yelleri’ne elit burunlarınızı kıvırmış olabilirsiniz. Ama dizi neredeyse iki senedir ekranda. Her iki diziyle de ilgisi olmayanları aydınlatalım hemen. Dawson’s Creek 1998 ve 2003 yılları arasında yayınlanmış bir Amerikan dizisi. Kavak Yelleri için de senaryonun çıkış noktası Dawson’s Creek oldu. Kavak Yelleri’nin dört ana karakteri Dawson’s Creek karakterlerinin dengi. Efe=Pacey (Joshua Jackson), Mine=Jen (Michelle Williams), Aslı= Joey (Katie Holmes) ve Deniz=Dawson (James Van Der Beek) diyebiliriz. Ancak şöyle ortak noktalar bulabiliriz: Dawson ve kankaları Capeside adlı bir uydurma bir kasabada ikamet ediyorlardı. Bizimkilerde Capeside’ın benzeri olarak Urla’da takılıyordu. Ancak üniversiteyi kazanınca İstanbul’a geldi karakterler. Ama senaryo tabii ki Dawson’s Creek’den koptu.
ResimlerLinkTıklaForumda aradım, taradım ama bulamadım.Eğer varsa çok özür dilerim.Eski tarihli bir yazı ama yine de ilgilenirsiniz diye düşündüm