İlk Bölümlerin Yazarı

Bu yazı Yiğit Güralp'in bir forumdaki "künefe" nickli birine verdiği cevabın bir kısmıdır:

Bir DONKİŞOT var... Yeldeğirmenlerine savaş açmış... İki kişilik dünyaların 3. tekil şahısı o... Herkesin gittiği yolun tam tersini deneyerek hayata tutunup başarılı olmaya çalışan biri o... Ama araba cilalayıp, ama trende vapurda işportacılık yapan, ama HAGİ (hiç akla gelmeyen ihtiyaçlar) paketlerini pazarlayarak, ama han köşelerinde yatıp kalkarken sevgili günlüğüyle konuşan Han Solo o... Eskiden söylediği her laf komik her lafı olay olan, sırf onun repliklerinden internette best of efe videoları onbinlerce kere tıklanarak, cem yılmaz'dan sonra Türkiye'nin en çok gülünen ikinci adamı-ydı o... Şimdilerde ise tebessüm bile ettiremeyen ama yine de eski günlerin hatırına ve özel bir oyuncu olan Dağhan'ın yüzü suyu hürmetine kuyruğu dik tutmaya çalışan biri o... Olur diyip de olduramıycak birşeyi olmayan biri o... Her ne kadar olmıycak saçmasapan bir yolu oldurmak için olmadık sevda yollarına soksalarda onu, 36 bölüm boyunca kendi hayat hikayemi yazdığım için artık "ben" olan ve ne yapsalar yiğit güralpin gen kodlarını taşıdığı için özünü ASLA değiştiremeyecekleri, gerçek yaşamı kadar rüyaları da renkli mi renkli ORİJİNAL ADAM EFE o... İşte Dawson Creek'deki önce abisinin sevgilisine, sonra da en yakın arkadaşının sevgilisine göz diken adam olmaktan çıkarıp yepyeni bir karakter olarak yarattığım Pacey falan diil ORİJİNAL EFE o...

Başka kim mi var hediye ettiğim Türkiye'ye

İçim acıyor bazen, büyümek diyorlar buna diyen KUZULAR KUZUSU var... Sen benim kahramanımdın baba derken, hayatındaki tüm erkeklerin yani tüm kahramanların kendini terk edip gittiği anlarda bile hayatının aşkını elinden söküp alan öz ablasını ve herkesi herkesi hatalarıyla ve kocaman yüreğiyle sevmeyi ufacık yaşında öğrenmiş affetmenin ne demek olduğunu bilen bi kızdı o... Genç kız deyip geçilemeyecek onurlu bir küçük kadındı da... Kendine etmediğini bırakmayan Mine'nin kadınlık onuru için otel odalarından sakıncalı resimlerini alabilmek için kendini ve hayatını tehlikeye atan, CSI URLA'yı kurarak aynı Mine'in intikamı için kendini yine yem olarak ortaya atan kahraman kızdı o... Kahramanlarsız yaşayamazken kendi bir kahraman olmuştu sonunda... SURETE GEREK BIRAKMAYAN BİZZAT ASLI'ydı o...

Başka kim mi var hediye ettiğim Türkiye'ye...

Şimdi başka dizilere isim olan baba ocağından da yar kucağından da vazgeçemeyerek saygısıyla bambaşka bi oğlandı o... Yalnız filmlerde yaşanabilecek kadar özel bir aşkı yine filmlere yakışır şekilde haykıran bi oğlandı o... Ben hiçbir filmi yarıda bırakmadım, eğer sende istersen yarım kalmaz hiçbir film diyen bi deli oğlandı o... Filmin devamında aşkını haykıran aşık ve sanatçı adamdı o... Tüm servetini geride bırakıp reddederek idealleri özgürlüğü ve aşkı için ailesine resti çekebilecek bir adamdı o... Gayrı meşru kardeşi ve o kardeşin annesi yani sevdiği kızın ablası için bile yürek açabilecek abilik ve babalık yapabilecek ideal bir eş ideal bir aile adamı ve sevgiliydi o... Sevdiği kız için gözünü karartıp can dostu Efe'yle omuz omuza verip malkoçoğlu gibi kapıları kıran bi kahramandı o... Aslı ne zaman sıkıntı da kahramandı o... Efe'ye yol problemlerini anlatırken kendini Hipotenüs'ü çözerken bulan ama her türlü acıya rağmen belki de en güzel yanı şu gençliğin her yoldan sana geri dönmek diyen DENİZ OĞLAN'dı o...

Başka mı...

Belki de bu 3 karakter içinde Efe'den sonra en çok emek verip en çok sevdiğim karakter olan 3 doğru'nun içindeki 1 yanlış'ıydı o... Ama tüm karakterler içinde ne tam olarak iyi ne de tama olarak kötü diyebileceğimiz, sadece yarasına tuz basıldığında gerçekleri yalansız dolansız konuşmaktan kaçınmayan harbi ve delikanlı kızdı o... Yani bu haliyle en gerçek hayattan kopup gelen karakter olan SUE ELLEN'dı o... Herkes herkese küstüğünde beklenmedik şekilde dosttu, herkes herkese aşıkken suratta patlayan bir tokat gibi düşman... Ne onlarla olabildi ne onlarsız... Çünkü hayatında da tam olarak bi yeri olmamıştı... Anneanesinin kollarına kadardı... Bu büyüme hikayesinin belki de en bizden yüzüydü o... O kadar sevdiğim bir karakterdi ki diziyi bırakırken 15 bölümlük daha baba hikayesi bıraktım ona... Gerçek hayatta onun gibi başka ülkelerde babasını bilmeden vatansız, kimliksiz ve yuvasız yaşamış eski sevgilim pelin karen'in hikayesini bıraktım ona... Kim miydi o... MİNESOTALI Mine'ydi o...

Peki babasının Sultan Süleyman'dan esinlenerek, erkek kardeşine Süleyman kendisine de Sultan adını koyan kafası kırık kız SU...

Ya BİLAL ve türküleri, OSMAN ve kıldığı kaza namazları, AYŞE Anneanne ve hayat dersleri, GÖNÜL, METİN, ŞÜKRAN, SALİH, ALP, KORAY, ŞİYAR, HAFİZE, CANAN, KEREM HOCA, GÜLSEREN, HAŞMET ve nice nice nice diğerleri...

Hangisini anlatayım şimdi bunların... Anlatsam sen anlarmınıs ki Künefecim Senin Künefe isminin altında hep bu temeller var işte... O temeller öyle sağlam atıldı ki ne kadar saçmalasalar 100 bölüm daha yıkılmazlar... Hala benim bıraktığım 36 bölüm ratinglerini yakalayamamış olsa da yıkılmaz... Eski özel seyircisini çoktan kaybetmiş olsa da yıkılmaz...

Çünkü Kavak Yelleri'ini ben yazmasaydım bugün böyle bir dizi hiç olmayacaktı ve İstanbul'u göremeden Urla'da ki hikayesiyle bir yaz dizisi olarak çoktan unutulup gidecekti...

İşte budur senin yiğit güralp "DENEN" tapılmakla suçlayıp küçümsediğin adamın yazdığı kavak yelleri... Kimse kusura da bakmasın... Türkiyedeki tüm senaristler bir araya gelse beinm yazdığım performansı havayı özgünlüğü yakalmaları mümkün değil... O benim tadımdı o bendim... Kimse benim kadar ben olamaz çünkü...

Siz birbirleri için sen atlarsan ben de atlarım diye çatılara çıkan CSI URLA hikayesi izledin 36 bölüm... Lunapark'da Aslılar'ı için canlarını hiç çekinmeden öne atılan İzmir'li güzel çocuklardı onlar... Şimdi ne izliyorsunuz bilmiyorum ama benim olmadığı kesin

Sustum sustum tam konuştum... Sen de fazla konuşma artık... Kavak Yelleri'nin yaratıcısı benim...


link saklamayı bilmiyorum kusura bakmayın...
http://www.frmtr.com/kavak-yelleri/2525568-yigit-guralpin-onu-elestrnlere-verdigi-cevaplar-kavak-yelleri-hakkindaki-elestiriler.html

çok beğendim yazdıklarını. evet hiçbişey o ilk bölümlerdeki gibi olmadı olmayacakta. o zamanlar dizi bu kadar konusuz değildi. güzeldi herşey ya. şimdi alıştığımız için izliyoruz. efe-aslı aşkını istememiş sadece oysa efe-aslı çok ilgi ve dikkat çekmişti ama.. yinede ilk bölümlerin yerini hiçbişey tutmadı.

dizinin her oyuncusu her bölümde aktifti o zamanlar. şimdi her bölümde bi oyuncunun üstüne gidiliyor. diğerlerinin hikayesi yarım yamalak kalıyor.

olsun kavak yelleri kavak yelleridir. evet o ilk bölümler sayesinde gönlümüzde taht kurdu ve biz hala umutla güzelleşceğini bekliyoruz.

KucukBalik demiş ki:

çok beğendim yazdıklarını. evet hiçbişey o ilk bölümlerdeki gibi olmadı olmayacakta. o zamanlar dizi bu kadar konusuz değildi. güzeldi herşey ya. şimdi alıştığımız için izliyoruz. efe-aslı aşkını istememiş sadece oysa efe-aslı çok ilgi ve dikkat çekmişti ama.. yinede ilk bölümlerin yerini hiçbişey tutmadı.

dizinin her oyuncusu her bölümde aktifti o zamanlar. şimdi her bölümde bi oyuncunun üstüne gidiliyor. diğerlerinin hikayesi yarım yamalak kalıyor.

olsun kavak yelleri kavak yelleridir. evet o ilk bölümler sayesinde gönlümüzde taht kurdu ve biz hala umutla güzelleşceğini bekliyoruz.

İlerde belki güzel olabilir dizi ama Yiğit Güralp bir kere şiirleriylede diziyi ayrıştırıyordu diğer dizilerden. Ayrıca kavak yellerinin eskiden güzel ve beni bağlayan yanı pembe dizi öğelerinden uzak oluşuydu. Şu an herhangi bir diziden tek farkı benim için sevdiğim oyuncular var sadece o, senaryo bakımından bitik bir dizi. Şu an dizi sağlam temelleri sayesinde ayakta duruyor yoksa şu ana kadar kalmazdı bu senaristlerle başlasaydı. Yani Yiğit Güralp ilk iki bölüm sadece efenin özel espirilerini yazıyormuş daha sonra Yiğit Güralp geçince senaryo koltuğuna 2. bölümden itibaren diziyi mafyadan falan ayıklamış ve ortaya harbi gençlik dizisi çıkardı gördüğümüz gibi. Ama şu an seninde dediğin gibi meraktan başka bizi diziye bağlayan hiçbirşey kalmadı. Sevdiğimiz kadro olduğu içinde sinirden kudura kudura izlemeye mahkumuz heralde.

way be

Güzel Yazmış Kabul ee tamam ilk bölümler başkaydı ama yinede madem o olsaydı AE olmıycaktı iyiki gitmiş derim ben herşeye rağmen..
Bu dizide een beğendiğim bölümlerde 70 lerdi zaten.
(Kendi fikrim tabii....)
Teşekkürleer

Bir DONKİŞOT var... Yeldeğirmenlerine savaş açmış... İki kişilik dünyaların 3. tekil şahısı o... Herkesin gittiği yolun tam tersini deneyerek hayata tutunup başarılı olmaya çalışan biri o... Ama araba cilalayıp, ama trende vapurda işportacılık yapan, ama HAGİ (hiç akla gelmeyen ihtiyaçlar) paketlerini pazarlayarak, ama han köşelerinde yatıp kalkarken sevgili günlüğüyle konuşan Han Solo o... Eskiden söylediği her laf komik her lafı olay olan, sırf onun repliklerinden internette best of efe videoları onbinlerce kere tıklanarak, cem yılmaz'dan sonra Türkiye'nin en çok gülünen ikinci adamı-ydı o... Şimdilerde ise tebessüm bile ettiremeyen ama yine de eski günlerin hatırına ve özel bir oyuncu olan Dağhan'ın yüzü suyu hürmetine kuyruğu dik tutmaya çalışan biri o... Olur diyip de olduramıycak birşeyi olmayan biri o... Her ne kadar olmıycak saçmasapan bir yolu oldurmak için olmadık sevda yollarına soksalarda onu, 36 bölüm boyunca kendi hayat hikayemi yazdığım için artık "ben" olan ve ne yapsalar yiğit güralpin gen kodlarını taşıdığı için özünü ASLA değiştiremeyecekleri, gerçek yaşamı kadar rüyaları da renkli mi renkli ORİJİNAL ADAM EFE o... İşte Dawson Creek'deki önce abisinin sevgilisine, sonra da en yakın arkadaşının sevgilisine göz diken adam olmaktan çıkarıp yepyeni bir karakter olarak yarattığım Pacey falan diil ORİJİNAL EFE o...






Süpermiş yaaa .. Paylaşım için tŞkrrr herşeye rağmen her zaman ORJİNAL ADAM FAN ..!!! olucazzzzz

noktasına virgülüne kadar katılıyorum.yiğit güralp olmasa bu dizi 1sezon bile sürmeden biterdi.

ßUrCU demiş ki:

Güzel Yazmış Kabul ee tamam ilk bölümler başkaydı ama yinede madem o olsaydı AE olmıycaktı iyiki gitmiş derim ben herşeye rağmen..
Bu dizide een beğendiğim bölümlerde 70 lerdi zaten.
(Kendi fikrim tabii....)
Teşekkürleer

Ae aşkı güzel olabilir ama Yiğit Güralp demiştiki Aslı Efe aşkı Efenin orijinalliğini bozar.Aslı bir kere Denizle beraberdi ve Efeyi en iyi arkadaşının sevgilisiyle birlikte yapmak istemiyordu. Ayrıca Aslı da en iyi arkadaşıydı. Efenin zaten orijinal olma sebeplerine ters düşmekteydi. Sadece Efenin hareketleri veya espirileri değildi onu orijinal yapan, hayata karşı duruşu belirliyordu kişiliğini. 36. bölümden itibaren izlediğimiz efe sadece imitasyondu.Yinede "Ae" iyi işlenmişti ona lafım yok...

ayrıca Yiğit Güralp'i merak edenler ve diziden ayrılma sebeplerini merak edenler şu siteyede baksın:
http://www.tiyatrodunyasi.com/makaledetay.asp?makaleno=717
(biraz megoloman buldum kendisini ama hakettiğini düşünüyorum)

Çok güzel bir paylaşım olmuş, ellerine sağlık

Ben bu adamı sevemedim gitti...
Sürekli ben şöyleydim böyleydim ben gittim ky battı hallerinde

ky batmadı tabiki batmıcakta. çünkü çok sıkı izleyicisi var ama bu izleyeciyi ilk sezona borçlu.

yiğit güralp gittikten sonrada çok güzel bölümler izledik AE aşkıda çok güzel işlendi ama nolduysa şu son sezonlarda bişeyler oldu. biz bilsekte bölümde neler olcağını artık izliyoruz. yani artık bu senaristlerin ne yazcanı bile tahmin edebiliyoruz o durumdalar. ama farkında mı değiller yoksa bilerek mi yapıyolar anlamış değilim.

*Dnz demiş ki:

Ben bu adamı sevemedim gitti...
Sürekli ben şöyleydim böyleydim ben gittim ky battı hallerinde

Cidden egosu fazla bir insan. Ondan sonraki Kavak yelleride güzeldi ama eski derinlik masumluk falan kayıptı. Hiç güzel bir şey yok diyemez kimse güzel şeyler fazla.Ama cidden 84. bölümden sonra resmen dibe vurdu. Sırf Dağhan gitti diye değil cidden olaylar saçmalaştı aşırı samimiyetsiz şeyler yaşandı ve Dağhanın gelmesine rağmen devam ediyor. Ben açıkçası normal güzel bölümler için karşılaşmayı bekliyorum. Bence güzel olacak. Kavak yelleri o kadarda batmamıştı. Hatta benim gelmiş geçmiş izlediğim en güzel bölüm kyde ilk sezon finaliydi. Efe aslıyla konuşma sahnesi kuruyordu kafasında. Sonra hayalini gerçekleştirirken herşey rüya gibi gelişiyor ve son anda Deniz geliyor. Çok vurucuydu orası. Hani böyle sahnelerde var tabi ama cidden 84ten sonra Rosalindayı izlesem onların yerine bana daha çok şey katardı.Yinede benim hala umudum var...

Evet işte ve her ne kadar kendim yarattı dese de 1-36 resmende DAWSON'S CREEK'ti kimse bunu inkar edemez.
Ayrıca kendisi bi açıklamasında da ''Kavak Yellerini Aslı&Efe aşkını midem kaldıramayacağı için bırakmıştım'' gibi bir seyler söylemişti.
O yüzden fazla sevmem..

*Dnz demiş ki:

Evet işte ve her ne kadar kendim yarattı dese de 1-36 resmende DAWSON'S CREEK'ti kimse bunu inkar edemez.
Ayrıca kendisi bi açıklamasında da ''Kavak Yellerini Aslı&Efe aşkını midem kaldıramayacağı için bırakmıştım'' gibi bir seyler söylemişti.
O yüzden fazla sevmem..

ilk 2 bölüm sadece aynen alınmış sonra bu adam gelmiş ve değiştirmiştir.Bazı olaylar aynı olabilir izlemedim Dawsons Creeki ama ben metinin orda gay olduğunu efenin gönülle bir süre çıktığını falan biliyorum birçok şeyi türkiyeye uyarlamış ve hiç sırıttırmamıştır. Yani aynen almış diyemezsin ve ayrı bir çizgiye oturttuğunu da inkar edemezsin. Ayrıca şiirleri, şiirselliği ve öyküdeki sıradanlıktan kurtulmuş hali herkezde anlayamaz sende haklısın tabi.

arkadaşlar bnce efe hafızası yerinde,bir DOST olarak dönerse herkesi birleştirir ancak bu biraz zaman gerektiriyo

-bsSra- demiş ki:

Bir DONKİŞOT var... Yeldeğirmenlerine savaş açmış... İki kişilik dünyaların 3. tekil şahısı o... Herkesin gittiği yolun tam tersini deneyerek hayata tutunup başarılı olmaya çalışan biri o... Ama araba cilalayıp, ama trende vapurda işportacılık yapan, ama HAGİ (hiç akla gelmeyen ihtiyaçlar) paketlerini pazarlayarak, ama han köşelerinde yatıp kalkarken sevgili günlüğüyle konuşan Han Solo o... Eskiden söylediği her laf komik her lafı olay olan, sırf onun repliklerinden internette best of efe videoları onbinlerce kere tıklanarak, cem yılmaz'dan sonra Türkiye'nin en çok gülünen ikinci adamı-ydı o... Şimdilerde ise tebessüm bile ettiremeyen ama yine de eski günlerin hatırına ve özel bir oyuncu olan Dağhan'ın yüzü suyu hürmetine kuyruğu dik tutmaya çalışan biri o... Olur diyip de olduramıycak birşeyi olmayan biri o... Her ne kadar olmıycak saçmasapan bir yolu oldurmak için olmadık sevda yollarına soksalarda onu, 36 bölüm boyunca kendi hayat hikayemi yazdığım için artık "ben" olan ve ne yapsalar yiğit güralpin gen kodlarını taşıdığı için özünü ASLA değiştiremeyecekleri, gerçek yaşamı kadar rüyaları da renkli mi renkli ORİJİNAL ADAM EFE o... İşte Dawson Creek'deki önce abisinin sevgilisine, sonra da en yakın arkadaşının sevgilisine göz diken adam olmaktan çıkarıp yepyeni bir karakter olarak yarattığım Pacey falan diil ORİJİNAL EFE o...

javascript:emoticonp('')




Süpermiş yaaa .. Paylaşım için tŞkrrr herşeye rağmen her zaman ORJİNAL ADAM FAN ..!!! olucazzzzz

Okurken Her Ne Kadar ' Herifteki Egoistliğe Bak Yaa ' Diye Düşünsemde O Egoistliği Biraz Da Yerinde Buldum Açıkçası..Şu An iyi Kötü Bi Ky İzliyosak Bu Kesinlikle Yiğit Güralp Sayesindedir Bence..
E İlk Bölümlerin Tadı Ayrıydı Bee

Psychonaut demiş ki:

*Dnz demiş ki:

Evet işte ve her ne kadar kendim yarattı dese de 1-36 resmende DAWSON'S CREEK'ti kimse bunu inkar edemez.
Ayrıca kendisi bi açıklamasında da ''Kavak Yellerini Aslı&Efe aşkını midem kaldıramayacağı için bırakmıştım'' gibi bir seyler söylemişti.
O yüzden fazla sevmem..

ilk 2 bölüm sadece aynen alınmış sonra bu adam gelmiş ve değiştirmiştir.Bazı olaylar aynı olabilir izlemedim Dawsons Creeki ama ben metinin orda gay olduğunu efenin gönülle bir süre çıktığını falan biliyorum birçok şeyi türkiyeye uyarlamış ve hiç sırıttırmamıştır. Yani aynen almış diyemezsin ve ayrı bir çizgiye oturttuğunu da inkar edemezsin. Ayrıca şiirleri, şiirselliği ve öyküdeki sıradanlıktan kurtulmuş hali herkezde anlayamaz sende haklısın tabi.

Onu bunu bilmem ama o adamı sevmiyorum ister dizi zartt olsun zurt olsun dc olsun orjinal olsun. Bu kadar fazla kendini öven ve yerine gelen senaristlerin yazdıklarına bir kusmadığı kalan birinide sevmek fazla mümkün değil benim açımdan.

Kendini fazla begenmis dünyayaı ben yarattım havasında burdan ona sesleniyorum o halde Kavak Yelleri onsuzda gayet güzel!! Aslı&Efe askından da cok memnunuz biz AD den cok daha guzel kusura bakmasın! Kendini begenmis insanalrdan nefret ederim. Emegine saygımız sonsuz ama ayrıldıktan sonra ortalarda böyle atıp tutması onun karakterini gözümde acayip küçülttü.

vay be ama iyikide yazmış heLaL oLsn sana

adam cok haklı zaten fazlasıyla da ıyı bı senarısttı yıgıt ve suan ezelın yonetmenı olan uluc bayraktar ızmır karsıyakada aynı evde kaldılar aynı evde yasayarak unv egıtımını tamamladılar ıkısıde harıka ısler basardı... yıgıt guralp ın devam etmemesı buyuk bı kayıp oldu hersey jale ıncekol un gelmesıyle bu hale geldı cok yazık oldu dızıye

Bu konunun en başında yazan, Yiğit Güralp'in bir forumda "Künefe" nickli yazara yazdığı bir cevaptır yazısını görünce ve konunun da eksik yansıtıldığını farkedince şahsıma cevap hakkı doğdu ve sırf bu nedenle foruma üye oldum.

Konuyu açan arkadaşta yazmış, Yiğit Güralp'in Künefe nickli yazara verdiği cevabın bir kısmını buraya kopyalıyorum demiş.

Keşke mesajın diğer kalan kısımları ve konuyla ilgili Yiğit Güralp'in diğer mesajlarını da buraya kopyalasaymış!

Sayın adminden bu konuyu ya kaldırmasını rica ediyorum ya da konuyu açan arkadaştan Yiğit Güralp'in mesajının tamamını ve konu ile ilgili diğer mesajlarını da buraya koymasını rica ediyorum.

Bu mesajın Yiğit Güralp tarafından dizifilm forumunda yayınlandığı gün olanları bilen çok KY'ci var.

Ama burada bu konu ile birileri yanıltılıyor. Polemik yaratmak istemiyorum, tek dileğim o mesajın tamamı ve olayın bütünü anlatılsın burada ya da bu konu kaldırılsın siteden.

Bu konu ya da başka bir konu ile ilgili birşey yazmayacağım.

Göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkürler.