İlk Bölümlerin Yazarı

Konunun ilk mesajı :

Bu yazı Yiğit Güralp'in bir forumdaki "künefe" nickli birine verdiği cevabın bir kısmıdır:

Bir DONKİŞOT var... Yeldeğirmenlerine savaş açmış... İki kişilik dünyaların 3. tekil şahısı o... Herkesin gittiği yolun tam tersini deneyerek hayata tutunup başarılı olmaya çalışan biri o... Ama araba cilalayıp, ama trende vapurda işportacılık yapan, ama HAGİ (hiç akla gelmeyen ihtiyaçlar) paketlerini pazarlayarak, ama han köşelerinde yatıp kalkarken sevgili günlüğüyle konuşan Han Solo o... Eskiden söylediği her laf komik her lafı olay olan, sırf onun repliklerinden internette best of efe videoları onbinlerce kere tıklanarak, cem yılmaz'dan sonra Türkiye'nin en çok gülünen ikinci adamı-ydı o... Şimdilerde ise tebessüm bile ettiremeyen ama yine de eski günlerin hatırına ve özel bir oyuncu olan Dağhan'ın yüzü suyu hürmetine kuyruğu dik tutmaya çalışan biri o... Olur diyip de olduramıycak birşeyi olmayan biri o... Her ne kadar olmıycak saçmasapan bir yolu oldurmak için olmadık sevda yollarına soksalarda onu, 36 bölüm boyunca kendi hayat hikayemi yazdığım için artık "ben" olan ve ne yapsalar yiğit güralpin gen kodlarını taşıdığı için özünü ASLA değiştiremeyecekleri, gerçek yaşamı kadar rüyaları da renkli mi renkli ORİJİNAL ADAM EFE o... İşte Dawson Creek'deki önce abisinin sevgilisine, sonra da en yakın arkadaşının sevgilisine göz diken adam olmaktan çıkarıp yepyeni bir karakter olarak yarattığım Pacey falan diil ORİJİNAL EFE o...

Başka kim mi var hediye ettiğim Türkiye'ye

İçim acıyor bazen, büyümek diyorlar buna diyen KUZULAR KUZUSU var... Sen benim kahramanımdın baba derken, hayatındaki tüm erkeklerin yani tüm kahramanların kendini terk edip gittiği anlarda bile hayatının aşkını elinden söküp alan öz ablasını ve herkesi herkesi hatalarıyla ve kocaman yüreğiyle sevmeyi ufacık yaşında öğrenmiş affetmenin ne demek olduğunu bilen bi kızdı o... Genç kız deyip geçilemeyecek onurlu bir küçük kadındı da... Kendine etmediğini bırakmayan Mine'nin kadınlık onuru için otel odalarından sakıncalı resimlerini alabilmek için kendini ve hayatını tehlikeye atan, CSI URLA'yı kurarak aynı Mine'in intikamı için kendini yine yem olarak ortaya atan kahraman kızdı o... Kahramanlarsız yaşayamazken kendi bir kahraman olmuştu sonunda... SURETE GEREK BIRAKMAYAN BİZZAT ASLI'ydı o...

Başka kim mi var hediye ettiğim Türkiye'ye...

Şimdi başka dizilere isim olan baba ocağından da yar kucağından da vazgeçemeyerek saygısıyla bambaşka bi oğlandı o... Yalnız filmlerde yaşanabilecek kadar özel bir aşkı yine filmlere yakışır şekilde haykıran bi oğlandı o... Ben hiçbir filmi yarıda bırakmadım, eğer sende istersen yarım kalmaz hiçbir film diyen bi deli oğlandı o... Filmin devamında aşkını haykıran aşık ve sanatçı adamdı o... Tüm servetini geride bırakıp reddederek idealleri özgürlüğü ve aşkı için ailesine resti çekebilecek bir adamdı o... Gayrı meşru kardeşi ve o kardeşin annesi yani sevdiği kızın ablası için bile yürek açabilecek abilik ve babalık yapabilecek ideal bir eş ideal bir aile adamı ve sevgiliydi o... Sevdiği kız için gözünü karartıp can dostu Efe'yle omuz omuza verip malkoçoğlu gibi kapıları kıran bi kahramandı o... Aslı ne zaman sıkıntı da kahramandı o... Efe'ye yol problemlerini anlatırken kendini Hipotenüs'ü çözerken bulan ama her türlü acıya rağmen belki de en güzel yanı şu gençliğin her yoldan sana geri dönmek diyen DENİZ OĞLAN'dı o...

Başka mı...

Belki de bu 3 karakter içinde Efe'den sonra en çok emek verip en çok sevdiğim karakter olan 3 doğru'nun içindeki 1 yanlış'ıydı o... Ama tüm karakterler içinde ne tam olarak iyi ne de tama olarak kötü diyebileceğimiz, sadece yarasına tuz basıldığında gerçekleri yalansız dolansız konuşmaktan kaçınmayan harbi ve delikanlı kızdı o... Yani bu haliyle en gerçek hayattan kopup gelen karakter olan SUE ELLEN'dı o... Herkes herkese küstüğünde beklenmedik şekilde dosttu, herkes herkese aşıkken suratta patlayan bir tokat gibi düşman... Ne onlarla olabildi ne onlarsız... Çünkü hayatında da tam olarak bi yeri olmamıştı... Anneanesinin kollarına kadardı... Bu büyüme hikayesinin belki de en bizden yüzüydü o... O kadar sevdiğim bir karakterdi ki diziyi bırakırken 15 bölümlük daha baba hikayesi bıraktım ona... Gerçek hayatta onun gibi başka ülkelerde babasını bilmeden vatansız, kimliksiz ve yuvasız yaşamış eski sevgilim pelin karen'in hikayesini bıraktım ona... Kim miydi o... MİNESOTALI Mine'ydi o...

Peki babasının Sultan Süleyman'dan esinlenerek, erkek kardeşine Süleyman kendisine de Sultan adını koyan kafası kırık kız SU...

Ya BİLAL ve türküleri, OSMAN ve kıldığı kaza namazları, AYŞE Anneanne ve hayat dersleri, GÖNÜL, METİN, ŞÜKRAN, SALİH, ALP, KORAY, ŞİYAR, HAFİZE, CANAN, KEREM HOCA, GÜLSEREN, HAŞMET ve nice nice nice diğerleri...

Hangisini anlatayım şimdi bunların... Anlatsam sen anlarmınıs ki Künefecim Senin Künefe isminin altında hep bu temeller var işte... O temeller öyle sağlam atıldı ki ne kadar saçmalasalar 100 bölüm daha yıkılmazlar... Hala benim bıraktığım 36 bölüm ratinglerini yakalayamamış olsa da yıkılmaz... Eski özel seyircisini çoktan kaybetmiş olsa da yıkılmaz...

Çünkü Kavak Yelleri'ini ben yazmasaydım bugün böyle bir dizi hiç olmayacaktı ve İstanbul'u göremeden Urla'da ki hikayesiyle bir yaz dizisi olarak çoktan unutulup gidecekti...

İşte budur senin yiğit güralp "DENEN" tapılmakla suçlayıp küçümsediğin adamın yazdığı kavak yelleri... Kimse kusura da bakmasın... Türkiyedeki tüm senaristler bir araya gelse beinm yazdığım performansı havayı özgünlüğü yakalmaları mümkün değil... O benim tadımdı o bendim... Kimse benim kadar ben olamaz çünkü...

Siz birbirleri için sen atlarsan ben de atlarım diye çatılara çıkan CSI URLA hikayesi izledin 36 bölüm... Lunapark'da Aslılar'ı için canlarını hiç çekinmeden öne atılan İzmir'li güzel çocuklardı onlar... Şimdi ne izliyorsunuz bilmiyorum ama benim olmadığı kesin

Sustum sustum tam konuştum... Sen de fazla konuşma artık... Kavak Yelleri'nin yaratıcısı benim...


link saklamayı bilmiyorum kusura bakmayın...
http://www.frmtr.com/kavak-yelleri/2525568-yigit-guralpin-onu-elestrnlere-verdigi-cevaplar-kavak-yelleri-hakkindaki-elestiriler.html

Künefe adlı arkadaş haklı olarak olayın tam anlatılmasını istemiş şimdi bu yazıyı tekrar okudum biraz araştırınca yazının tamamını da okudum olayın tamamını bilmiyorum ama o yazının tamamı benim için yeterlidir.

Zamanın yiğit güralp gibi iyi bir senaristi ne kadar haksız çıkardığını gördüm üzüldüm onun adına, üzülmedim de güldüm acıdım böyle duygulardı söz uçar yazı kalır diye boşuna dememişler bu nasıl bir kibirdir nasıl kendini büyük görmedir yarattığı değerlere fazlasıyla güvenmiş çok büyük konuşmuş kavak yelleri tüm hızıyla devam ettikçe de söyledklerinin boşluğu derinleşecek haksızlığı günbegün artacaktır bu bir.

İkincisi efsanelerden bahsetmiş bu forumdakiler için ve kavak yelleri izleyicilerinin çoğunluğu için bu dizide yaratılan en büyük efsane Aslı&Efe'dir ve yine çoğu kişi için de kavak yellerinin en güzel bölümleri şu an için 41-84 arası ve 136 sonrası olacak gibi tesadüfe bakın ki yiğit güralpin yazmadığı dönemlerdir.ha belki Aslı&Efe'nin bu kadar tutulacağını bilemezdi heleki 4.sezondaki Aslı-Efe buluşması "memleket sorunsalı" olmuşken bu kadarını tahmin edemezdi ama bu kadar büyük konuşmayacaktı.

Burada kalkıp kimse yiğit güralpin savunuculuğunu yapmamalı işinde ne kadar iyi olursan ol ne kadar "baba" senarist olursan ol mütevazı olmalı önce insan.

En önemlisi de bu adam "Aslı-Efe aşkını midem kaldırmadı" demiş benim için ötesi yok 36 bölümün üstüne ona onun sözünü söyleyelim EfsAnelerle başa çıkılamıyormuş hakkaten..

Söyledikleriyle o 36 bölümlük performanısnı sıfırladı benim gözümde ve bundan yıllar sonra Kavak Yelleri dendiğinde akla son gelecek isimlerden biridir Yiğit Güralp..

Herkese yazının tamamını okumayı tavisye ederim.

Yazının Tamamı
63.sayfa bitter nicki üyenin yazısı.

güzel yazmış gerçekten

KÜNEFE1903 demiş ki:

Bu konunun en başında yazan, Yiğit Güralp'in bir forumda "Künefe" nickli yazara yazdığı bir cevaptır yazısını görünce ve konunun da eksik yansıtıldığını farkedince şahsıma cevap hakkı doğdu ve sırf bu nedenle foruma üye oldum.

Konuyu açan arkadaşta yazmış, Yiğit Güralp'in Künefe nickli yazara verdiği cevabın bir kısmını buraya kopyalıyorum demiş.

Keşke mesajın diğer kalan kısımları ve konuyla ilgili Yiğit Güralp'in diğer mesajlarını da buraya kopyalasaymış!

Sayın adminden bu konuyu ya kaldırmasını rica ediyorum ya da konuyu açan arkadaştan Yiğit Güralp'in mesajının tamamını ve konu ile ilgili diğer mesajlarını da buraya koymasını rica ediyorum.

Bu mesajın Yiğit Güralp tarafından dizifilm forumunda yayınlandığı gün olanları bilen çok KY'ci var.

Ama burada bu konu ile birileri yanıltılıyor. Polemik yaratmak istemiyorum, tek dileğim o mesajın tamamı ve olayın bütünü anlatılsın burada ya da bu konu kaldırılsın siteden.

Bu konu ya da başka bir konu ile ilgili birşey yazmayacağım.

Göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkürler.

Biraz geç cevap veriyorum yeni gördüm yazını. Farkındaysan benim bu yazıda dikkat çektiğim noktanın seninle pek alakası yok. Orda eski ve benim daha çok sevdiğim Kavak Yelleri hakkında yazılanlar var ve linkte koydum aşağıya. Bakın Yiğit Güralp Künefeye ne yazmış diye birşey yok.

Ayrıca Güven_Savar arkadaşa bir iki şey söylemek istiyorum. Aslı-Efeci falan değilim ama güzel işlemişlerdi oraya lafım yok. Ama Yiğit Güralp olmasa bu karakterleri böyle yazamazlardı,ortada hazır konu vardı Aslı ve Efe. Bunu en güzel şekilde işlediler ama farkındaysan Efe gidince konu kalmadı ve mahvettiler, yaratamadılar. Bu yönden Yiğit Güralp'i savunurum. Ama sanada katılmamak elde değil, çok güzel bir şey çıkarmış ortaya ama yazıyı Kavak Yellerini bilmeyen biri okusa adamın dünyayı değiştircek birşeyler yaptığını sanır bende biraz gıcık oldum o yönden. Başka taraftanda diziye şiirsellik katan biriydi ve gerçekten derin laflar ve aramızdaki geyiktekinden farklı espirilerde vardı. Neyse sanada katılıyorum ama yinede Yiğit Güralp'in daha başarılı olduğunu savunuyorum...

Psychonaut demiş ki:

Ayrıca Güven_Savar arkadaşa bir iki şey söylemek istiyorum. Aslı-Efeci falan değilim ama güzel işlemişlerdi oraya lafım yok. Ama Yiğit Güralp olmasa bu karakterleri böyle yazamazlardı,ortada hazır konu vardı Aslı ve Efe. Bunu en güzel şekilde işlediler ama farkındaysan Efe gidince konu kalmadı ve mahvettiler, yaratamadılar. Bu yönden Yiğit Güralp'i savunurum. Ama sanada katılmamak elde değil, çok güzel bir şey çıkarmış ortaya ama yazıyı Kavak Yellerini bilmeyen biri okusa adamın dünyayı değiştircek birşeyler yaptığını sanır bende biraz gıcık oldum o yönden. Başka taraftanda diziye şiirsellik katan biriydi ve gerçekten derin laflar ve aramızdaki geyiktekinden farklı espirilerde vardı. Neyse sanada katılıyorum ama yinede Yiğit Güralp'in daha başarılı olduğunu savunuyorum...

Evet, fark ettiysen ben de "onun gibi iyi bir senarist" lafını kullandım başta.

Şimdiki senaristler hazıra kondu.Reyting için yapmayacakları şey yok, bakınız: son 10 bölüm..oradan buradan çalıp konu üretirler, yaratıcılık çok az vs..Ama bir şeyi ise çok iyi yapıyorlar o da olayları çok iyi bağlıyorlar ama yine de Yiğit güralp bir başkaydı dediğin gibi hala üçüncü tekil şahıs şiiri fragmanı bilinir izlenir saflık derinlik vardı kabul ama maalesef gerçek hayatta onun bize yansıttığı gibi olamaz öyle kalamaz ne olursa olsun o değişimin yaşanması lazımdı bu da onsuz oldu ve her şeye rağmen bence iyiki de oldu.

Açıkçası ben Aslı-Efe aşkı için söylediği laftan dolayı da mesajımı biraz ağır tutmuşum ve hep eksi yönlerinden bahsettim biraz haksızlık mı yaptım diye düşünmedim de değil sonrasında bu mesajımla dengelemiş oldum biraz diye düşünüyorum 'yiğit'i öldürüp hakkını verelim

güven_savar demiş ki:

Psychonaut demiş ki:

Ayrıca Güven_Savar arkadaşa bir iki şey söylemek istiyorum. Aslı-Efeci falan değilim ama güzel işlemişlerdi oraya lafım yok. Ama Yiğit Güralp olmasa bu karakterleri böyle yazamazlardı,ortada hazır konu vardı Aslı ve Efe. Bunu en güzel şekilde işlediler ama farkındaysan Efe gidince konu kalmadı ve mahvettiler, yaratamadılar. Bu yönden Yiğit Güralp'i savunurum. Ama sanada katılmamak elde değil, çok güzel bir şey çıkarmış ortaya ama yazıyı Kavak Yellerini bilmeyen biri okusa adamın dünyayı değiştircek birşeyler yaptığını sanır bende biraz gıcık oldum o yönden. Başka taraftanda diziye şiirsellik katan biriydi ve gerçekten derin laflar ve aramızdaki geyiktekinden farklı espirilerde vardı. Neyse sanada katılıyorum ama yinede Yiğit Güralp'in daha başarılı olduğunu savunuyorum...

Evet, fark ettiysen ben de "onun gibi iyi bir senarist" lafını kullandım başta.

Şimdiki senaristler hazıra kondu.Reyting için yapmayacakları şey yok, bakınız: son 10 bölüm..oradan buradan çalıp konu üretirler, yaratıcılık çok az vs..Ama bir şeyi ise çok iyi yapıyorlar o da olayları çok iyi bağlıyorlar ama yine de Yiğit güralp bir başkaydı dediğin gibi hala üçüncü tekil şahıs şiiri fragmanı bilinir izlenir saflık derinlik vardı kabul ama maalesef gerçek hayatta onun bize yansıttığı gibi olamaz öyle kalamaz ne olursa olsun o değişimin yaşanması lazımdı bu da onsuz oldu ve her şeye rağmen bence iyiki de oldu.

Açıkçası ben Aslı-Efe aşkı için söylediği laftan dolayı da mesajımı biraz ağır tutmuşum ve hep eksi yönlerinden bahsettim biraz haksızlık mı yaptım diye düşünmedim de değil sonrasında bu mesajımla dengelemiş oldum biraz diye düşünüyorum 'yiğit'i öldürüp hakkını verelim

Ahaahaa güzel dedin.. Senaristler iyi bağlıyor ama çok saçmalıyorlar. Biri durduk yere malca birşey diyor, 5 bölüm sonra flashback... Birden anlam kazanıyor. Bu tür şeyleri gördükçe Yiğit Güralp'i arıyorum açıkçası. 84'e kadar Türkiye'deki dizilerin standartlarına göre iyi taşıdılar ama battıktan sonra çıkamadılar ki dizide niye 3 senarist var akışı felaket bozuyor. Ben araştırdım senaristlerden birini, cidden gelecek vaat eden biri. Ama hikaye 3 kişi yazılmaz. Şu anda resmen olayın sonunu düşünüp başını ona göre yazıyorlar çok belli oluyor ve çok açık veriyorlar. Tam tersi olsa yazabilecekler ama reyting kaygısı ve 90 dakikayı doldurma zorunluluğu bazı saçmalıkları doğal kılıyor. Bakalım dizi ne kadar devam etcek herşey rayına oturcak gibi. Tabi tahminim tam Efe ile Aslı tam birleşecekken bir zamanlar Denizin yaptığı gibi Güven çat diye gelecek ve dizi yine Güven'in "mükemmel" maceralarıyla ve duygu patlamalarıyla geçecek.oof of şu Güven'i bir öldüreydiler geri dönmemek üzere...

Psychonaut demiş ki:

Ahaahaa güzel dedin.. Senaristler iyi bağlıyor ama çok saçmalıyorlar. Biri durduk yere malca birşey diyor, 5 bölüm sonra flashback... Birden anlam kazanıyor. Bu tür şeyleri gördükçe Yiğit Güralp'i arıyorum açıkçası. 84'e kadar Türkiye'deki dizilerin standartlarına göre iyi taşıdılar ama battıktan sonra çıkamadılar ki dizide niye 3 senarist var akışı felaket bozuyor. Ben araştırdım senaristlerden birini, cidden gelecek vaat eden biri. Ama hikaye 3 kişi yazılmaz. Şu anda resmen olayın sonunu düşünüp başını ona göre yazıyorlar çok belli oluyor ve çok açık veriyorlar. Tam tersi olsa yazabilecekler ama reyting kaygısı ve 90 dakikayı doldurma zorunluluğu bazı saçmalıkları doğal kılıyor. Bakalım dizi ne kadar devam etcek herşey rayına oturcak gibi. Tabi tahminim tam Efe ile Aslı tam birleşecekken bir zamanlar Denizin yaptığı gibi Güven çat diye gelecek ve dizi yine Güven'in "mükemmel" maceralarıyla ve duygu patlamalarıyla geçecek.oof of şu Güven'i bir öldüreydiler geri dönmemek üzere...

Aslında evet bir yandan ben de tek kişi olsa daha iyi olmaz mıydı diye düşünmedim değil ama bir yandan da 90 dakikadan 100 bölümün üstünde yazılmış bir diziyi tek kişiye bağlamak doğru olur muydu eğer geleceği düşünüp yaptılarsa doğru yaptılar Gökhan Horzum'un bölüm senaryolarını yazmayı bıraktığı gibi eğer o tek başına yazsaydı şimdiye kadar ve bırakmak zorunda kalsaydı nolurdu işte orası meçhul mesela ben şeyi duydum Canım Ailem dizisinin senaristi hamile kaldığı için yazamayacağı için ve başka birine de yazdırmak istemedikleri için diziyi bitirmek zorunda kalmışlar.3 kişinin de böyle bir avantajı var neyse öyle ya da böyle arada saçmalayıp götürecekler alıştık biz beklentilerimiz düşmüştü şu son bölümlerde, biraz da o yüzden 137 herkeste bomba etkisi yarattı ve bu ivme devam edecek gibi ama bakalım.

Güven dönecek bence de.1.5ay izin muhabbeti boşuna çıkmazdı.ayrıca bugünkü jenerik de önemli değiştirmeleri lazım eğer sarp gelmeyecekse..3.- 4.sezonsuz jenerik mi olur.hadi geçen hafta yetiştiremediniz diyelim eskiyi koydunuz bu hafta kesin değişmesi lazım.eskisi kalırsa demekki sarp dizide hala sadece çıktı imajı vermek için yaptılar diye düşünürüm ben böyle bir mantık yürüttüm kendimce, bilemiyorum.

Güven geldi diyelim, işler işte o zaman karışır güven'i tekrar merkez yaparlarsa dizide yine tepki toplanır.büyük çoğunluk şu kavak yellerinden memnun yanılıyor muyum?reytingler de iyi ee bunu senaristler bilmiyor mu bile bile o hataya düşmezler umarım...

Gerçi bunu o zaman düşünmek gerek şimdi ki durum gayet iyi bence eğer bölümler 137'nin çizgisinde komedi-hüzün-romantizm ve az saçmalık tadında gidecekse kavak yellerine olan eleştriler en aza iner ve keyifli bölümler olur diye düşünmekteyim

[quote="güven_savar"]

Psychonaut demiş ki:

Ahaahaa güzel dedin.. Senaristler iyi bağlıyor ama çok saçmalıyorlar. Biri durduk yere malca birşey diyor, 5 bölüm sonra flashback... Birden anlam kazanıyor. Bu tür şeyleri gördükçe Yiğit Güralp'i arıyorum açıkçası. 84'e kadar Türkiye'deki dizilerin standartlarına göre iyi taşıdılar ama battıktan sonra çıkamadılar ki dizide niye 3 senarist var akışı felaket bozuyor. Ben araştırdım senaristlerden birini, cidden gelecek vaat eden biri. Ama hikaye 3 kişi yazılmaz. Şu anda resmen olayın sonunu düşünüp başını ona göre yazıyorlar çok belli oluyor ve çok açık veriyorlar. Tam tersi olsa yazabilecekler ama reyting kaygısı ve 90 dakikayı doldurma zorunluluğu bazı saçmalıkları doğal kılıyor. Bakalım dizi ne kadar devam etcek herşey rayına oturcak gibi. Tabi tahminim tam Efe ile Aslı tam birleşecekken bir zamanlar Denizin yaptığı gibi Güven çat diye gelecek ve dizi yine Güven'in "mükemmel" maceralarıyla ve duygu patlamalarıyla geçecek.oof of şu Güven'i bir öldüreydiler geri dönmemek üzere...

tamamen katılıyorum.tamam bir şekilde ayrılmak zorunda kalan efe den sonra bir ivme kazandırdı diziye güven ama hiçbir şekilde efe nin yerini tutamadı tutamazdıda.teşekkür edilmeli ve yol gösterilmeli.yok tersi olursa..şahsen hiç istemiyorum çünki bir dolandırıcı nın aklanıp paklanarak gençlik dizilerinde örnek teşkil etmesi..bana ters.dediğim gibi efe ciyim .illa güven de olcak derlerse.izleyici hakkımı kullanırım.

güven_savar demiş ki:

Aslında evet bir yandan ben de tek kişi olsa daha iyi olmaz mıydı diye düşünmedim değil ama bir yandan da 90 dakikadan 100 bölümün üstünde yazılmış bir diziyi tek kişiye bağlamak doğru olur muydu eğer geleceği düşünüp yaptılarsa doğru yaptılar Gökhan Horzum'un bölüm senaryolarını yazmayı bıraktığı gibi eğer o tek başına yazsaydı şimdiye kadar ve bırakmak zorunda kalsaydı nolurdu işte orası meçhul mesela ben şeyi duydum Canım Ailem dizisinin senaristi hamile kaldığı için yazamayacağı için ve başka birine de yazdırmak istemedikleri için diziyi bitirmek zorunda kalmışlar.3 kişinin de böyle bir avantajı var neyse öyle ya da böyle arada saçmalayıp götürecekler alıştık biz beklentilerimiz düşmüştü şu son bölümlerde, biraz da o yüzden 137 herkeste bomba etkisi yarattı ve bu ivme devam edecek gibi ama bakalım.

Güven dönecek bence de.1.5ay izin muhabbeti boşuna çıkmazdı.ayrıca bugünkü jenerik de önemli değiştirmeleri lazım eğer sarp gelmeyecekse..3.- 4.sezonsuz jenerik mi olur.hadi geçen hafta yetiştiremediniz diyelim eskiyi koydunuz bu hafta kesin değişmesi lazım.eskisi kalırsa demekki sarp dizide hala sadece çıktı imajı vermek için yaptılar diye düşünürüm ben böyle bir mantık yürüttüm kendimce, bilemiyorum.

Güven geldi diyelim, işler işte o zaman karışır güven'i tekrar merkez yaparlarsa dizide yine tepki toplanır.büyük çoğunluk şu kavak yellerinden memnun yanılıyor muyum?reytingler de iyi ee bunu senaristler bilmiyor mu bile bile o hataya düşmezler umarım...

Gerçi bunu o zaman düşünmek gerek şimdi ki durum gayet iyi bence eğer bölümler 137'nin çizgisinde komedi-hüzün-romantizm ve az saçmalık tadında gidecekse kavak yellerine olan eleştriler en aza iner ve keyifli bölümler olur diye düşünmekteyim

Güven'i geri getirmeleri lazım maksimum reyting için. Son bölümlerden anladığım kadarıyla biraz Efecileri biraz Güvencileri tatmin etmeye çalışıyorlar. Böylece iki tarafta izleyici olarak kalıyor. Tims forumda Efecilerin çok kötü dediği bölümlere Güvenciler çok iyi diyorlardı mesela. Şu an sıra bizde ama Güven gelince 1 ay falanda onu başrol yaparlar. Bu arada zaten Deniz, Mine, Atakan, Su falan figüran olarak arkada birşeyler yapar ama adam gibi izleyemeyiz. İşte rayına oturması için diğer eski oyunculara eski değerlerin verilmesi lazım tabi Efe dominant olduğu için en ön planda olursa.

Senaristler hakkında dediğin mantıklı ama Canım Ailem'in senaristinin hamile kalması biraz olağandışı bir durum ki kalmaması lazım dizi devam ederken, biraz diziye saygılı olsaymış keşke. Ama haklısın, dizinin devamlılığı için gerekebilir 3 kişi, tabi biraz kaliteden ödün vererek.
Umarım dediğin gibi yeni jenerik gelirde Güvenin olmaması için bir umut doğar içimde...

KÜRKÇÜ DÜKKANI

Anladım
Yok
Çok döndüm
Çok dolaştım
Yok
En güzeli senin gözlerin
Gözlerin Çocukluğumuz kadar sıcak
Ve gözlerin Kalan ömrümüz kadar derin
Dönenlere Küsme Sakın
Sen dünyaya küsebilirmisin
Bilki kimine göre baba ocağı
Kimine göre yar kucağu şu kürkçü dükkanı dediğin
Ve belkide her yolun sonunda sana dönmek
En güzel yanı şu gençliğin
Çünkü yokki
Çok döndüm
Çok dolaştım yok
Ve bende anlamadım
ASLI varken surete gerek yok
bu şiiri ve kavak yellerinin bir sürü güzel şiirini yazan yiğit güralpe sonsuz teşekkürler onu çekemeyenler çatlaşın bu şiiri okuyunca