Konunun ilk mesajı :
Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, bugün köşe yazısında okurlarının dizilerle ilgili eleştirilerine yer verdi.
İzleyici Hüseyin Yüzbaşıoğlu, KavakYelleri dizisi üzerine zehir zemberek bir görüş belirtiyor:
"Çok fazla takılmadan, tatlı sempatik bir gençlik dizisi izlerken şimdi akla mantığa ziyan, senaryonun yani hikayenin bittiğini bas bas bağıran, seyirciyi biraz daha ranta dönüştürme çabasındaki bir dizi izler olduk. Düşünebiliyor musunuz, haftalardır konusu Aslı ile Deniz'in çekilmesi bile asla mümkün olmayan, odada öpüşme sahnesinin fotoğraflanmasından öteye gidemedi. Allah aşkına biri bana anlatsın. O fotoğraf nasıl çekilebilir? Senarist Leyla'ya 'Git kapıda bekle bir sahne var onu çek' dese yeminle vallahi yakalayamazlardı. Hadi yakaladılar, yahu bu kadar badire atlatan dost olan insanların birbirine olan sevgi ve güveni bu kadar kolay mı yıkılıyor? Konuşmaya bile gerek görmüyor herkes. 'Asın' diye bağıran bir kalabalık eksik. Bir recm hali sürüp gidiyor. Hadi onu da geçtim. Bu Aslı ile Deniz dizinin en başında sevgili değil miydi? Diğer arkadaş onları ayırıp muradına ermedi mi? Arada ne olduğu belli olmayan bir evlilik yaşayarak Deniz ile senaristin özel gayreti ile tekrar sevgili olmadı mı? Yahu bir resim için bu ne salak tepkidir böyle? Bunlar defalarca zaten öpüştü, neyin krizi bu? 'İnsanoğlu tuhaftır her bir lafa alınmaz, eşcinsel diyene kızar, tecavüze aldırmaz' deyiminin dizi hali mi bu? Devir photoshop devri. İstersen birlikte yatağa bile atarlar photoshop ile. Yok o bile aklına gelmiyor kimsenin ve senaristimizin... Nikahtan kaçan kızımız bunalımda. İntiharın eşiğinde. Camdan zor kurtarıyorlar. Yahu geç anam babam. Sen psikopat kocadan intihar etmemiş kızsın. O zulümlere aslan gibi göğüs germiş kızsın sen. Kardeşin Avustralya'ya uçtu ve kayboldu tık çıkarmadın. Aniden gelen baban öldü servete kondun. O servet birden uçtu, sen tınmadın. Anan neler yaşadı sen yine tınmadın. Neymiş Aslı ile Deniz öpüşmüş. Yahu sen elin adamı ile neler yapmıştın soran oldu mu sana? O fotoğrafın ne zaman çekildiğini nasıl anladın be kadın? Vallahi benden duymasın ama bunların aralarında ön sevişme bile yaşanmış olabilir. Ötesini bilemiyorum. O zamanlar takmadın da bu adam senle evlenmek için can attığı gün birden kıskanmak mı aklına geldi? Yoksa senaristin açıklamaktan kaçındığı bir evlenme zorunluluğunuz mu vardı. Deniz senle istemeden mi evleniyor? Mine kızım, 6 aylık hamile misin yoksa? İşi, gücü, beş parası olmayan Deniz in anlaşılmaz evlenme isteğinden şüphelenmedim değil aslında. Yahu beş haftadır bu saçma fotoğraf kurgulanıyor, biz de koyunuz ya, bekliyoruz. Benim insanıma verilen değer bu. Hadi senarist bu saçmalığı kurguladı bunun yapımcısı, yönetmeni yok mu? Ben çekmem yemin ederim. Kendim için bu saçmalığa imza atmamak için çekmem. Dizideki akla ziyan diğer senaryo saçmalıklarını yazmayacağım. Hiçbirinin mantık ile izahı yok. Hadi size sorayım bari. Bu Güven niye hapiste? İçkiyi satanlar Deniz ile salak pastacı değil mi? Onlar ortada yok bile. Ama olayın kanıtı şahidi olmayan Güven hapiste. Ne diyeceğiz? 'Hakimler bakınca anlamıştır' mı diyeceğiz? Hapisteki öz babası bir telefon ile bu pavyoncuya kızının borcunu sildiriyor, kızını ölümden kurtarıyor. Ama oğlu yanında kalsın diye sanıyorum Güven'e bir yararı olmuyor. Yahu pavyoncu aynı pavyoncu. Ağır abi bir talimat daha versin Güven de çıksın. Olmaz! Neyse, sıkmayayım sizi ama sıkıldım artık. Binbir düzmeceden kurtulduk, inşallah bu saçmalıktan da kurtuluruz. Bunu sürdürmenin anlamı, seyirciyi koyun yerine koymak değil de nedir? Saygılarımla..."